Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

Söz vermiştim aslında. Ancak bu, Ukrayna’nın nükleer silahlarından vazgeçmesi karşılığında ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere’nin 5 Aralık 1994’te imzaladığı Budapeşte Memorandumu’ndaki güvenceye benzedi. Onlar sözlerini tutmadı, ben de Trump’tan uzun süre bahsetmeyeceğim sözümü tutamadım.

Trump, Avrupa Güvenlik Konseyi ve Türkiye

Geçen hafta Münih Güvenlik Konferansı’ndan bahsederken de belirttiğim gibi, Kiev ile Washington arasında Ukrayna’nın lityum, titanyum ve uranyum gibi değerli madenlerinin paylaşımı konusunda görüş ayrılıkları var. ABD, beklediği tavizleri alamadığı gerekçesiyle Ukrayna’ya baskı uyguluyor. Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy hakkındaki açıklamaları gerilimi tırmandırdı. Trump’ın eski Ukrayna Temsilcisi Kurt Volker, Kiev Post gazetesine yazdığı makalede Ukrayna’nın ABD ile bir maden anlaşması imzalaması gerektiğini savundu. Ancak Budapeşte’den yanmış olan Ukrayna, bu kez temkinli. Zelenskiy için en önemli konu güvenlik teminatı. Madenleri verip, ABD’nin sözünde durmaması olasılıklar arasında.

Haberin Devamı

Avrupa Güvenlik Konseyi

Avrupa ülkeleri de ABD ile dengeli bir ilişki sürdürmenin ve Ukrayna-Rusya savaşını sonlandırmanın yollarını arıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, TikTok yayınında Trump’ı ikna edebileceğini söyledi. İngiltere Başbakanı da benzer görüşlere sahip. 2016’da da belirtmiştim: Trump ve benzeri siyasetçilerin ABD’de zemin kazanmasının ardından Avrupa ülkelerinin savunma ve güvenlik konusunda bir araya gelmesi gerekiyor. Bu kapsamda G7 ve G20 gibi bir “Avrupa Güvenlik Konseyi” (AGK) kurulmalı. AGK, Belçika, Fransa, Türkiye, İngiltere, İspanya, İtalya, Hollanda, Danimarka, Norveç, Finlandiya, Polonya, Romanya, Almanya ve Portekiz’den oluşacak. Bazıları bunun 1948’de kurulan Batı Avrupa Birliği’ne benzediğini söyleyebilir. Ancak AGK’nin bir yazmanlığı ve ağır bir bürokrasisi olmayacak. Avrupa’nın güvenliğini konvansiyonel olarak üstlenecek bu 14 ülke, NATO içinde de Avrupa’ya özgü bir müttefik yapısı oluşturacak.

ABD’ye düşen rol ise nükleer şemsiye desteği ile sınırlı olacak. Avrupa, 2035’e kadar kendi güvenliğini üstlenme yoluna girmeli. 14 ülkenin coğrafi dağılımı Avrupa kıtasının 360 derece korunmasını sağlayacak. Liderler yılda bir kez, NATO zirvesi öncesinde temel politikaları belirlemek                       için bir araya gelecek. Savunma, dışişleri, genelkurmay başkanları ve istihbarat yetkilileri de yılda iki ya da üç kez böyle toplantılar düzenleyecek. Kararlar, oybirliği yerine “oybirliği -1” sistemiyle alınacak. Bu, herhangi bir ülkenin vetosunu engelleyerek karar alma mekanizmasını hızlandıracak.

Haberin Devamı

Türkiye’nin yeri

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Türkiye’ye meteor tipi füzelerin satılmaması için lobi yapadursun, Avrupa’nın ciddi ülkeleri Ankara’nın güvenlik mimarisindeki kritik rolünün farkında. Türkiye, ordusu, diplomasisi ve coğrafi konumuyla vazgeçilmez bir müttefik. Eski Fransız büyükelçi Gérard Araud da Avrupa’nın Türkiye ile işbirliği yapmasının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Avrupa’nın Rusya ile yaşayacağı güvenlik sorunları büyüyor. Nükleer caydırıcılık tek başına yetersiz. Siber ve hibrid tehditlerle mücadele etmek için deneyimli askerler gerekiyor. Türkiye’nin 600 bini aşkın muharip askeri, Avrupa’nın ihtiyacı olan kapasiteyi sağlayabilir.

Haberin Devamı

Belçika Genelkurmay Başkanı’ndan uyarı

Belçika’nın yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Frederik Vansina, ülkesinde pek alışılmamış bir hamle yaparak medyada demeç turuna çıktı. Muharebe üniformasıyla verdiği röportajlarda, “Savaşta değiliz ama barış döneminde olduğumuzu da söyleyemem” diyerek Avrupa ordularını savaşa hazırlanmaya çağırdı. 1989’da 110 bin askeri olan Belçika, İngiltere’nin bugünkü askeri gücünden daha büyük bir orduya sahipti. Vansina’nın öncelikleri Avrupa’nın genel askeri eksiklerini de özetliyor: ordunun savaşa hazır hale getirilmesi, ekipman takviyesi ve NATO içindeki Avrupa caydırıcılığına daha fazla katkı. Avrupa Güvenlik Konseyi’nin kurulması ve Türkiye’nin bu yapıya kurucu ülke olarak dahil edilmesi, ABD’nin omuzlarından büyük bir yük alacak ve Trump’ın Avrupa’ya dair eleştirilerine kulaklarımızı tıkamamızı sağlayacaktır.